ADALET

Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır.
Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir. İnsanların toplum içindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir ve tarih boyunca tartışmalı bir alan olmuştur.
Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir. Kutsal kitapların hepsinde adalete ve adil olmaya ilişkin bölümler bulunur.
Eski Yunan düşünür Platon’a göre adalet en yüce erdemlerden biri, insanın ve devletin temel davranış kuralıdır.
Aristoteles’in hareket noktasını ise eşitlik kavramı oluşturur. Ona göre, herkese eşit davranmak adalet için yeterli değildir.

HUKUK

Hukuk, (Arapça: حقوق ),
birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.
Kelime anlamı
Hukuk kelimesi; Arapça "hak" (حق) kökünden gelir ve kelimenin çoğuludur. Türk Dil Kurumu'na göre hukuk kelimesi, "Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünüdür".[1] Bunun dışında hukukun "haklar" anlamı da vardır.

Teorik anlamı
Hukuk dönemden döneme değiştiği için hala doyurucu bir tanım yapılamamıştır.

HUKUK SİSTEMLERİ


Özel Hukuk ilişkileri bütün toplumlarda bir ortaklık arz eder. Aşağı yukarı her yerde aynıdır. Kamu Hukûku, her toplumun fikrî ve siyâsî yapısına göre değişiktir. Bununla berâber her ülkede, Özel Hukuk ilişkilerinin tanzim tarzı farklıdır. Bugün yeryüzünde uygulama imkânı bulan ve kuralları tespit edilen hukuk nizamlarını, başlıca dört grupta toplamak mümkündür.

1. Roma-Cermen Hukûku: Avrupa kıtasında başta İtalya, Almanya, Fransa olmak üzere Kara Avrupasında uygulanmaktadır. Roma devletinin ve sonra bunu yıkan Cermen kavimlerinin tatbik ettiği hukuk kurallarının birbirine olan etkisinden meydana gelmiş bir hukuk sistemidir
. Ülkemizde de 1926 yılında İsviçre Medenî Hukûkunun kabûlünden sonra bu hukuk sisteminin uygulanmasına başlanmıştır. Romanın başlıca hukuk kaynakları, halk topluluğu kararları, örf ve âdetler olmuştur.
2. Anglo-Sakson Hukûku: İngiliz Hukûku da diyebileceğimiz bir hukuk sistemidir