Türk Hukuk Sistemi

8 Ekim 2011'deki 5. buluşmamızda sıra hukuk bilgimizi derinleştirmeye geldi. Cansu, kendi doktora konusu olan, fikri-sınaî hakların bir alt kolu olarak internetteki dosya paylaşımlarıyla ilgili yasal konulardan bahsetti. 

Fikri-sınaî haklara giriş yapmadan önce, Türkiye'deki yargı şemasını kısaca özetleyelim.   

Yukarıdaki şekilde kırmızıyla gösterilen 4 ana mahkeme, yani Danıştay, Yargıtay, Sayıştay ve bunlara ek olarak da Anayasa Mahkemesi, Hukukun Yüksek Mahkemeleri olarak geçiyor.

Bunlardan Sayıştay'ı Denetleme Mahkemesi olarak özetleyebiliriz. Bunun yanında, tüm kamu kuruluşlarının bütçelerinin denetimi de Sayıştay'da bulunuyor. Kısa zaman öncesine kadar ayrı tutulan askeri kurumlar da son düzenlemelerle Sayıştay'ın görev alanı içerisine dahil edildiler.

Anayasa Mahkemesi ise, adından da anlaşıldığı gibi, anayasal düzenlemelerle ilgili konularla ilgileniyor.

Danıştay ve Yargıtay, temyiz davaları ile ilgilenen yüksek mahkemeler konumundalar. Yüksek Mahkemelerin hepsi Ankara'da bulunuyor.

Danıştay'ın altında yeni düzenlemelerle "Bölge İdari Mahkemeleri" kurulmaya başlandı. Bu mahkemelerin her şehirde bulunan Yerel İdari Mahkemeler ile Danıştay arasındaki bir basamak olarak Danıştay'ın iş yükünü azaltması düşünülüyor.

Yargıtay ise Danıştay'dan farklı olarak özel davalara bakıyor. Yani, örneğin, kişinin devlete karşı olan davaları Danıştay'a bağlı mahkemelerce görülürken kişinin başka bir kişiye karşı olan davaları Yargıtay'a bağlı mahkemelerce yürütülüyor.

Yargıtay ise Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri olarak ikiye ayrılıyor.

Yargıtay Hukuk Daireleri'nin altındaki Sulh ve Asliye  Hukuk Mahkemeleri daha çok ticari davalarla ilgileniyorlar. Örneğin, Sulh Hukuk Mahkemeleri 7.800 TL'ye kadarki ticari konularla ilgilenirken, Asliye Hukuk Mahkemeleri daha büyük miktarlarda paranın söz konusu olduğu konularla ilgileniyor. Özel Mahkemeler (ya da İhtisas Mahkemeleri) ise Aile, Denizcilik, Kadastro, Fikri-Sınaî Haklar ve İcra Mahkemeleri gibi pek çok alt kola ayrılarak ilgili davalara bakıyorlar. Bütün bu mahkemelerin bağlı olduğu Yargıtay Hukuk Daireleri de bu mahkemelerin ele aldığı davaların temyiz davaları ile ilgileniyor.

Yargıtay Ceza Daireleri ise ceza davalarının temyiz edildiği davalar olarak görev yapıyorlar. Bu dairelere bağlı mahkemelerden, Sulh Ceza Mahkemeleri 2 yıla kadar olan cezalarla sonuçlanabilecek davalar ile, Asliye Ceza Mahkemeleri ise 2 ile 80 yıl arasındaki cezalarla sonuçlanabilecek davalar ile ilgileniyorlar. Ağır Ceza Mahkemeleri'nin kapsam alanının bu diğer iki mahkemeden ayrı olmasının yanında, verebildiği cezalar da en ay 10 yıldan başlıyor ve bir üst limit bulunmuyor.

Son günlerde gündemde olan Ergenekon gibi davalrın görüldüğü Özel Yetkili Mahkemeler de Yargıtay Ceza Daireleri'nin altında yer alıyorlar. Eski Devlet Güvenlik Mahkemeleri de Özel Yetkili Mahkemeler içine giriyor.

Buluşmamızda Cansu'nun gündeme getirdiği önemli bir konuda temel seviyedeki hukuk bilgisinin eğitim sisteminde yer almamasının doğurduğu eksikliklerdi. Konu, sadece bir sorunla karşılaşıldığı zaman hukuki terimleri anlamak için değil, bir vatandaş olarak günlük hayatımızda da aslında büyük öneme sahip. Temel hukuk bilgisinin eğitimini almamak bir vatandaş olarak haklarımız hakkında da yeterince bilgimizin olmadığı anlamına geliyor.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder